EN ÇOK OKUNAN ÇOCUK KİTAPLARI



LO
Şermin YAŞAR

    Adım Yüksel ama burada herkes bana Lo der. Bu ismi bana Çavuş koydu. Başlangıçta sinir oluyordum ama şimdi hoşuma gidiyor. Bence bir kahraman adı gibi: Lo . Birkaç kez onlara adımın Yüksel olduğunu söylemeyi denedim ama işe yaramadı. *Şuradaki çuvalı kap da gel Lo.* *Benim adım Yüksel.* *Ne diyorsun Lo?* *Adım Lo değil, diyorum.* *Çuvalı getir Lo.* Böyle. Ben diyorum Yüksel, bunlar diyor Lo. Desinler. Ben de seviyorum artık yeni adımı. Annemi, babamı, çadırımızı, çalıştığımız tarlaları, çadırdaki diğer insanları da seviyorum. Sadece Çavuş’la aramız biraz kötü. Çünkü her şey onun yüzünden oldu. Tam okula gidecektim ki karşıma Çavuş çıktı. Hikâyeme o günden başlayacağım…

    Edebiyatımızın çok sevilen yazarı Şermin Yaşar, içten anlatımı ve çocuk dünyasını özgün kavrayışıyla çocuk edebiyatında yeni sayfalar açmaya devam ediyor. Lo’yu tanıdığınızda onu çok sevecek, hikâyesini hiç unutmayacaksınız.



AŞAĞİSTANBUL

Melis Sena YILMAZ

    Bir *başka* İstanbul macerası!

Genç yazar Melis Sena Yılmaz, ilk çocuk romanında okurunu, gerçeküstü bir başka İstanbul’a davet ediyor. Galata semtinden ulaşılan Aşağİstanbul’un gizemli sokaklarında unutulmayacak bir yolculuğa çıkarıyor. Babasının izini süren, bilinmezi kovalayan bir çocuğun gözünden, duru bir dille akan roman, sürpriz karakterlerle ve şaşırtıcı mekânlarla renkleniyor. Çocukluğun sınırsız hayal gücüne övgü niteliğindeki fantastik macera, *Başka bir İstanbul olsaydı, nasıl olurdu?* sorusunu düşündürüyor. Sahip çıkmamız ve yaşatmamız gereken farklılıkların değerini duyumsatıyor.

    Zeynep’in dedektif olan babası ansızın ortadan kaybolmuştur. Onun izini süren Zeynep, kaygısız babaannesiyle birlikte gizemli başka bir İstanbul’un, Aşağİstanbul’un sıradışı sokaklarında bulur kendini. Tuhaf martıları, Galata boynuzlu atları, vahşi lambaları ve satirleriyle tekin görünmeyen bu esrarengiz dünyada arkadaşlar edinmeyi başarır. Ancak, kötüler bu dünyanın sırlarını ele vermek için büyük plan yapmışken Zeynep; Orkun, Noel Baba ve Süslü’nün yardımlarıyla babasını bulabilecek, Aşağİstanbul’u ve sakinlerini kurtarabilecek midir?..



SAHİPSİZLER
Hana TOOKE

    Elinora Gassbeek’in Küçük Lale Yetimhanesi’nin müdiresi olduğu bunca yılda, Bebek Terk Etme Kuralları bir kez olsun çiğnenmedi. Ta ki, 1886 sonbaharında beş bebek akıl almaz koşullarda tek edilinceye kadar: biri teneke alet kutusunda, biri kömür kovasında, biri piknik sepetinde, biri buğday çuvalında ve sonuncusu tabut şeklindeki bir sepette.

    Bu bebekler Lotta, Egg, Fenna, Sem ve Milou’ydu. Acımasız müdire, çocuklara ‘Sahipsizler’ diye hitap ediyor fakat bu yetenekli en iyi arkadaşlar grubu, farklı olmanın onları özel kılan ve bir arada tutan şey olduğunu biliyor. Gizemli bir beyefendi, onları sahiplenmeye çalıştığında, çocuklar Amsterdam’ın donmuş kanallarında gözüpek bir maceraya atılırlar. Korsan gemileri, saatçiler, zalim kötü adamlar ve kuklalarla dolu bu kaçış hikâyesinde onları eve götürecek şey sadece bir ipucu kırıntısı…


Çetin Ceviz Ve Çetonya
Sinan YAŞAR



   *Tıpkı Dünya’mıza benzeyen bir gezegenin üzerindeydim. Yerde toprak, toprak üzerinde bitkiler vardı. Bitkiler olduğuna göre, su ve oksijen de olmalıydı. Bunları, bir saniyeden daha kısa bir sürede kafamdan geçirirken maskelerimize gelen uyarı ile oksijenin varlığını da anlamış olduk. İkimiz de maskelerimizi çıkardık ve yürümeyi yeni öğrenen bir bebek şaşkınlığıyla etrafımızı incelemeye başladık. Kocaman ve bomboş bir gezegenin üzerinde, sadece iki kişiydik. Her şeyi en baştan başlatabilirdik.*

   Sinan Yaşar’ın sevilen karakteri Çetin Ceviz’in soluksuz ilerleyen macerası Çetin Ceviz ve Çetonya – Sıra Dışı Bir Uzay Hikâyesi’nde uzayın bilinmezliklerini, dede-torunun cesaretleriyle besledikleri umutlarını, bilim insanlarının keşif yapmaya dair o dinmek bilmez iştahlarını ve başka gezegenlere yolculuk ettikçe Dünya’mızdaki yaşamın o müthiş benzersizliğini okuyacaksınız. Okur Profili: 3. Ve 4. Sınıflar





BAŞARISIZLAR KULÜBÜ
ANIL BASILI


   "Bir kişi görünmeyendir. Ya iki kişi? Görünen, koca bir destektir!"

   Çimen, Yağmur ve Polen… Birbirini tanımayan üç çocuğun yolu *Başarısızlar Kulübü*nde kesişiyor. Peki, bu kulübe kimler katılabilir? Başarısız olma korkusuyla yüzleşmek isteyen herkes! İşte, bu hikâye kendilerini derslerde, sporda, sanatta veya aklımıza gelebilecek her alanda başarısız hisseden herkesi kucaklıyor.

   Sen de başarı yarışında kendini geride kalmış hissediyorsan bu kitap sana *Pes etme!* diye fısıldıyor.




İçimdi Melodi

Sharon M. DRAPER

    New York Times Çok Satan listelerinde aylarca yerini koruyan ve farklı milletlerden milyonlarca okurun kalbinde
taht kuran İçimdeki Müzik’in bu çarpıcı devam romanında Melody, tutkusunun peşinden gidebilmek adına korkularıyla yüzleşiyor.

   Melody, artık daha büyük ve daha cesur bir genç kızdır. Onun gibi farklı yeteneklere sahip çocuklara yönelik kamplar olduğunu keşfettikten sonra, bir kampa gidebilmek için can atıyor. Ormanda yürüyebileceği, çelik halatla uçabileceği ve hatta ata binebileceği bir yer! Belki de sonunda gerçek bir arkadaş edinebileceği, kendi
kararlarını verebileceği hatta kendi başına bir şeyler yapabileceği bir yer - rüya gibi! Melody, titreyen kamp ateşinin ışığında ve fırtınaların gücüyle gerçekten ne kadar cesur ve güçlü bir genç kız olduğunu keşfetmek üzere.
 
  “Sevilen bir hikâyenin tatmin eden, kıymetli devamı.”
 
  -Kirkus Review
 
  “Melody’nin sesi her zamanki gibi esprili. Çeşitli etnik kökenlerden ve engellere sahip yardımcı karakterler ona saygıyla yaklaşıyor... Onu gerçekten anlayan bir topluluğun parçası olmuş durumda.”
 

  -Publishers Weekly
 
  “Bu kitapta Melody okulla alakalı tüm problemleri ve sınırları aşmış bir genç kız olarak karşımıza yeniden çıkıyor. Ama bekleyin! Henüz hiçbir şey görmediniz.”

-GoodReads, Okur Yorumu






Çatıdaki Gezagen

BEHİÇ AK


   Kentin daralttığı yaşamlarda,hayaller çatılara yuvalanır!

   Çok sevilen mizah ustası, yazar Behiç Ak, çocuk romanları koleksiyonuna yenisini ekledi. Yaşasın Ç Harfi Kardeşliği, Postayla Gelen Deniz Kabuğu, Eve Giden Küçük Tren ve Bebek Annem`in ardından bakışlarını bu kez roman kahramanları, şairler ve hikâyelerle dolu gökyüzüne çeviren sanatçı, masmavi bir düş evreni yaratıyor. Çocukların edebiyatla buluşmasının, akla hayale gelmeyecek deneyimlerin kapısını araladığını anlatan kitap, apartmanlara sıkışan çocukları çatı aralarına çıkarıyor, merak duygusunu yüceltiyor. Özgürlük, keşif ruhu, iletişim, tüketim gibi pek çok temayı barındıran roman, yetişkinlerin koyduğu sınırları zorlamayı başaran çocukların hayallerine ortak oluyor.

   Evden okula servisle gidip giden Serdar, sokakta top koşturmayı bilmeyen, sıradan bir kentli çocuktur. Başka bir dünyanın mümkün olduğunu hayal bile etmemiştir. Ta ki, apartman arkadaşı Ceren`in peşi sıra çatı katına, bambaşka bir "gezegene" çıkana kadar. Şairler, hikayeler, canı sıkılan çocuklar, hatta Don Kişot bile çatıya kaçmıştır! Üstelik, eski bir seyir defteri, yepyeni maceralar ve düşünceler gizlemektedir...





SHADOWGHAST -KARAKASVET

THOMAS TAYLOR

   Tuhaf Deniz Kasabası Efsaneleri’nin üçüncü macerasında, kasabanın geleneksel festivali Kasvet Gecesi için hazırlıklar devam ederken bir fenerin içine sıkışmış antik bir ruh olan Karakasvet tüm kasabayı ele geçirmek için pusuda bekliyor.

   Serinin üçüncü kitabında, yıllar önce ailesini kaybettiği bir gemi kazası geçiren Herbert Limon, geçmişindeki karanlık gölgelerle yüzleşirken kasabayı tehdit eden bir yaratığın peşine düşer. Diğer kasabalar bilindik festivallerle oyalanırken, Tuhaf Deniz Kasabası’nda işler her zamanki gibi tam tersi işler. Efsaneye göre, kasaba halkı Kasvet Gecesi’nde mum yakmaz ve hiçbir şovmen iskelede kukla gösterisi sergilemezse hakarete uğramış hisseden Karakasvet, kasaba halkının gölgelerini yakalayıp yutar.

   Bu yıl festival için kasabaya davet edilen profesyonel tiyatro ekibinden biri de Herbie’nin geçmişi hakkında şaşırtıcı haberler veren kuzgun saçlı sihirbaz Caliastra’dır. Tiyatrocular otele girer girmez Herbie’nin en yakın arkadaşı Violet’in koruyucusu da dahil olmak üzere kasaba halkı bir bir ortadan kaybolmaya başlar. Gerçeği kurnazlıktan ayırmak ve karanlık herkesi yutmadan önce Karakasvet’in gizemini çözmek yine Herbie ve Violet’e kalır.







BABAANNEM GERİ DÖNDÜ

ŞERMİN YAŞAR

   Dedemin Bakkalı ve Abartma Tozu kitaplarıyla her yaştan yüz binlerce çocuğun en sevdiği yazarlardan biri olan Şermin Yaşar`ın son kitabı Babaannem Geri Döndü yine bol bol ironi, kahkaha ve katıksız sevgi içeriyor.

   7’den 70’e tüm okurların sayfalarında kendilerinden bir parça bulacağı Babaannem Geri Döndü, aslında son derece tonton ve şefkatli bir babaanne olan Hasibe Hesapoğlu’nun hiç beklenmedik bir şekilde çocuklarının evine yerleşme macerasını anlatıyor. Torununun ağzından dinleyecek olursak olaylar tam olarak şöyle gelişiyor:

   Her şey babaannemin âniden kapıda belirmesiyle başladı. Ayağında pateni, üstünde balerin eteği ve pembe saçlarıyla bir babaanne ancak bu kadar kapıda belirebilirdi! Neredeyse bir barınağı dolduracak kadar evcil hayvanın yanı sıra legolar, yapraklar, taşlar, hayalî bir arkadaş ve daha bir sürü tuhaf şeyle dolu 15 valiziyle bize yerleşmeye karar verdi!

   İnsanın babaannesinin yaramaz bir çocuğa dönüşmesi çok acayipti. Bazen oturup bağıra çağıra ağladı, bazen de olur olmadık kahkahalar attı! Kıyafetleri de arkadaşları da fikirleri de oyuncakları da birbirinden garipti.

   Babaannem yüzünden ne uyuyabildik ne oturabildik ne de eğlenebildik.

   Tek istediğimiz eski tonton, şefkatli babaannemizdi. Gerçek babaannemi o kadar özlemiştik ki... 
Ve tam da artık ümidimizi kestiğimiz anda işler değişti.  
Ne mi oldu? 

   Babaannem geri döndü!




ÜNSÜZ YOUTUBERIN GÜNLÜĞÜ

MİYASE SERTBARUT

   Bu kitapta youtuber olmak isteyenlerin macerası var. Kimi bunu başarır, kimi komik kalır, kimi de youtuber olamayınca Ezgi gibi kaleme sarılır.  Ezgi ve okul arkadaşlarının başlangıçtaki amaçları yalnızca eğlenmektir.

   Fakat bir süre sonra işin rengi değişir ve birden bambaşka bir sorunla karşı karşıya kalırlar. Okulun *Son Zil* gecesine katılmayıp süt fabrikasının kapısına dayanırlar. Ama fabrikanın içindeki *Madre* ne sizin ne de onların hayal ettiği gibidir; gördükleri sistem, insanlık için başka türlü bir *Son Zil*dir.

   Ünsüz Youtuberın Günlüğü`nü soluksuz okuyacak, üretim ve reklam dünyasının perde arkasını daha iyi göreceksiniz.




Şeker Portakalı

JOSE MAURO DE VASCONCELOS

   Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos’un başyapıtı Şeker Portakalı, *günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü*dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelos’un çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zeze’nin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı *yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını* söyler.



KAYNAKÇA:

 https://www.bkmkitap.com/


Yorumlar